.

.

26 Ağustos 2012 Pazar

Star Gazetesi Köşe Yazarı Sn.Nasuhi Güngör ile "Türkiye ve Ortadoğu Gündemi" Konulu Twit-Söyleşimiz




TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 25Ağustos2012  Saat:21.30'da Star Gazetesi Köşe Yazarı Sn.Nasuhi Güngör ile buluşturduk. Sn.Güngör gündeme dair sorularımızı yanıtladı.




Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Dilerseniz twit-söyleşimize başlayalım. Bölgedeki olumsuz gelişmelere paralel Türkiye'de son bir ayda terör ciddi oranda artış gösterdi.Sizce Pkk neyapmaya çalışıyor?

Nasuhi Güngör: PKK, Türkiye'nin kendi etrafında gelişen nüfuz alanını kırmak isteyenler adına taşeronluk yapıyor. Son eylemler buna yönelik.. Bu etkinlikten rahatsız olanlar sadece bölgesel güçler değil, Türkiye'yle küresel ölçekte bir hesaplaşmaya girenler var.

Türkbaharı Moderatör: Suriye sınırındaki bir ilimizde Antep'te meydana gelen patlama gözleri Suriye'ye çevirdi.Sizce bu Esad'ın misillemesi olabilir mi?

Nasuhi Güngör: Ne yazık ki bu saldırının parantezinde Suriye'nin olmadığını söylemek mümkün değil. PKK'nın taşeronluğu çok açık PKK ölçeğinde bir örgütün böyle geniş çaplı bir saldırıya gireşebilmesi için onu cesaretlendirenler var. Suriye bunlardan biri..Antep'in seçilmesi elbette sembolik anlamlar taşıyor. Türkiye'ye Suriye'yle ilgilenmesinin bedelini ödeteriz mesajı bu..Ancak bu mesajı verebilmek, PKK ve Suriye'nin boyunu çok aşar. Daha küresel bir hamle bu ve Türkiye bunu görüyor sanırım.

Türkbaharı Moderatör: Sizce Pkk'nın yaptığı bu saldırılarda bir istihbarat zaafiyeti varmı? Sivillere karşı bu saldırılar nasıl engellenebilir?

Nasuhi Güngör: İstihbarat açısından Türkiye'nin yeni dönem hazırlığının yeterli olduğunu söylemek zor. Ancak bu eksiklik pekçok alanda geçerli..Türkiye kamuoyu, yaşadığı ülkenin yaşadığı coğrafyadan, özelliklerinden ve sorunlarından yeterince haberdar değil. Türkiye'nin evinde oturup bu sorunlardan uzak durmasını isteyenlerin yanıldığı nokta da burası. Türkiye kapılarını bölgeye kapatıp kendisine sorun dayatılmasını bekleyen ülke olmaktan çıkınca ortalık karıştı. Yeni dönemin özelliklerini kendi kamuoyumuza daha doğru anlatmanın yollarını aramalıyız. Terörle birlikte yaşıyoruz. Bundan sonra da terör hayatımızda olacak. O nedenle terörle mücadele, kaynakları konusunda bilgilenme ihtiyacını gidermeliyiz. Her saldırının ardından yaşanan panik havası, bu alanda ciddi bir bilgi ve algı sorunu olduğuna işaret ediyor. Türkiye'deki istihbarat anlayışının bir bölge gücü olmayı taşıyacak düzeyde olmadığı çok açık. Ancak bu durum, MİT ve istihbarat üzerindeki güncel tartışmalardan ayrı tutulmalı. Çünkü bu bir süreç ve zamana ihtiyaç var.

Türkbaharı Moderatör: Esad'ın Türkiye'yi zor duruma düşürmek için kuzeyden çekilerek Pkk'ya bıraktığı söyleniyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Nasuhi Güngör: Bu doğru, ama sadece taktik bir hamle değil, aynı zamanda zorunlu bir geri çekilme olarak da görülmeli. Esad, elbette güçlü bir siyasi gelenekten geliyor. Bu tür hamleleri devam edecektir ve Kürt kartını kullanacaktır. Asıl sorun Türkiye'nin "Kuzey Suriye" gibi başlıklar altında paniğe kapılmasıdır. Öncelikle bunu gidermek zorundayız. Ani tepkiler vererek, panik haliyle büyük devlet olunmaz. Daha öngörülü ve soğukkanlı yaklaşımlara ihtiyacımız var. Suriye'de Kürtler dün de vardı, yarın da olacak. Herşeyi aleyhimizde görme hastalığından kurtulursak çözüm gelecektir. Bu coğrafyada aklı başında hiçbir Kürt ve Kürt hareketi, Türkiye'ye karşı varlığını sürdüremez. Gücümüzün farkında olalım. Güvenlik açısından sorun varsa, mücadele edersiniz. Ama stratejiniz bundan ibaretse, sadece güvenlik devleti olursunuz. Türkiye'nin bu coğrafyada farkında bile olmadığı büyük avantajları var. Onlarla barışmanın yolları da açık, buna yoğunlaşalım.

Türkbaharı Moderatör: Bölgede oluşacak potansiyel bir "Kürdistan" için sizce Türkiye proaktif olarak nasıl bir politika izlemeli?

Nasuhi Güngör: Öncelikle bu bölgede Türkiye ile ittifak etmeden varlığını sürdürebilecek hiçbir Kürt oluşumu sözkonusu bile olamaz. Kürtler ilkel ırkçılık ve ayrılıkçı tezler üzerinden bunun yeterince farkında olmayabilir. Bunu anlatmak Türkiye'nin işi. Türkiye, kendi etrafındaki Kürt oluşumlarını yönetme kabiliyeti olan tek ülkedir. Ama bunun henüz farkında değil. Birileri Kürdistan hayali kurabilir. Ancak tarih ve gelecek bize bunun aksini söylüyor. Kürtler dünyanın merkezi değil. Kürtler, bölgesel ve küresel hesapların uzantısı olmak yerine, Türkiye ile onurlu beraberliğin değerini bilmeli. Aynısı Türkiye için de geçerli, kendi içinde ve etrafında Kürtler için bir şemsiye ve barış adası olmak için çaba göstermeli.

Türkbaharı Moderatör: Sn.Davutoğlu'nun Kuzey Irak ziyaretiyle birlikte Türkiye'nin bölgedeki politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Nasuhi Güngör: Türkiye gecikmiş doğruları yerine getirmeye çalışıyor. Kuzey Irak'la ilişkilerin iyiye gitmesini çok önemsiyorum. Nitekim bu politika 2006 yılının sonu itibarıyla devlet politikası haline geldi. Geçte olsa önemli bir ittifak. Irak Kürtleri, Türkiye'nin doğal müttefikidir, zaten PKK'yı son dönemde çıldırtan gelişme de budur. Güncel tartışmaları dikkate almadan Irak Kürtleriyle entegrasyon sürecini her yönüyle hızlandırmalıyız. Sn. Davutoğlu'nun Erbil ziyareti bu doğrunun bir parçasıdır. Bunun Suriye Kürtleri üzerinde de ciddi etkisi olacaktır.

Türkbaharı Moderatör: Son olarak platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz?

Nasuhi Güngör: Bu benim ilk twitter söyleşim, teşekkür ederim. Bence harika bir iş yapıyorsunuz, çünkü bizim hafıza sorunumuz var. Toplumsal hafızada bu sorunları ve tartışmaları bu düzeyde canlı tuttuğunuz için tebrikler, sağolun.

Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder