TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizeri 24Ağustos2012 Saat:21.30'da CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay ile buluşturduk. Sn.Tunay iç ve dış politikaya dair sorularımızı yanıtladı.
Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.Dilerseniz twit-söyleşimize başlayalım. Son bir ayda terör ciddi oranda artış gösterdi ve acı kayıplarımız var.Sizce Pkk bu saldırılarla ne yapmak istiyor?
Faik Tunay: Ben sizlere bana bu imkanı verdiginiz için teşekkür ederim. Terör belası ile otuz yıldır boğuşuyoruz, çok acılar çekiyoruz fakat bu son saldırılar ile PKK bence kendisini farklı bir biçimde konumlandırmanin peşinde. Ortadoğu'daki gelişmeler sanki birilerinin de PKK'yı farklı kullanmasını gerektiriyor; kim derseniz mesela Suriye mesala İran derim. Fakat son Gaziantep saldırısı işi bambaşka bir boyuta taşıdı. Doğu'nun incisi, gözbebeği Gaziantep'te en işlek caddesinde bomba patlatmakla PKK kendince Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne farklı mesaj vermek istedi. Bak istersem istediğim yerde hareket ederim mesajıdır bence verilmek istenen. Onun öncesinde de Foça'da patlayan bomba da bu cinsten bir mesajdı bence. Son bir ayda yaşananlar terör örgütü PKK'nın adeta kendince gaza basmasıdır. Evet Suriye'nin ,İran'ın buradaki rolleri bilinmeli ama şu gerçek de asla unutulmamalı; biz bu bela ile nerdeyse otuz yıldır mücadele ediyoruz. Sırf Suriye, İran etkisine indirgersek hata yapmış oluruz adeta günü kurtarma çabası içine girmiş oluruz. Bugün Suriye ve İran peki on sene önce peki yirmi sene önce? Bunları da hep konuşmak, masaya yatırmak lazım. Yazık bu ülkeye, yazık bu ülkenin güzel insanlarına. Hep söylüyorum şehitlerimizin hem bu dünyada hem de öbür dünyada üzerimizde o kadar hakları var ki Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bugün rahat hareket ediyorsak, yaşadığımız şehirlerde Türkiye'nin doğusunda, güneyinde, batısında kısacası her yerinde şehit olan kardeşlerimiz sayesinde.
Türkbaharı Moderatör: Suriye sınırındaki bir ilimizde Antep'te meydana gelen patlama gözleri Suriyeye çevirdi.Sizce bu Esad'ın misillemesi olabilirmi?
Faik Tunay: Elbette Esad'ın parmağı olabilir ve kuvvetle muhtemeldir ama biraz önce de söyledim otuz yıllık bu bela ile mücadeleyi sadece Esad'a bağlamak biraz akıl tutulması olur; evet bugün Esad peki ya dün? Ya da dünden önce?
Türkbaharı Moderatör: Pkk'nın Şemdinli'de vur-kaç yerine vur-kal taktiğine geçtiği iddia ediliyor.Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Faik Tunay: Hayatım boyunca kimseyi bilgi ve birikim olarak emin olmadan kısacası araştırmadan tenkit etmemeye çalıştım. Bir söz vardır ya bekâra karı boşamak kolay derler. Anlamak, incelemek lazım. Bölgede olan birkaç kisi ile konuştum kendileri sözlerine itibar edeceğim kişilerdir. Vekilim burada durum hiç açıcı değil PKK nerdeyse üstünlük kurdu kuracak dediler. Hala diyorum ki umarım bana verilen bilgiler doğru değildir, yoksa hoş değil düşünsenize bir vilayetinizde çıkıp birileri hem de terör örgütü devleti tanımayacak, baş kaldıracak devlete rağmen devletcilik oynayacak bunu hiçbirimiz kabul edemeyiz.
Türkbaharı Moderatör: BDP'nin Kürt sorunu konusundaki politikalarını ve terör konusundaki tavırlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Faik Tunay: Bakın ben genç bir siyasetçinin, genç olmak birçok özelliği barındırmaktır; evet enerjik olmaktır, bilgili olmaktır, aktif olmaktır ama en önemlisi makam ve mevkii ne olursa olsun bugünün dunyasında genç olmak cesareti olmak ve korkmadan doğruları söyleyebilmektir. Evet bu ülkede birileri kabul etmesede çok net bir Kürt sorunu vardır, çok derin bir konu tarihsel bir konu ama 21.yüzyılda yok demek, inkar etmek kimse kusura bakmasın mümkün değil. Bu iş sırf güvenlik sorunu olsaydı çoktan biterdi ama Kürt sorunu var derken bazı gerçekleri görmezden gelemeyiz. Devlet son yıllarda cok ciddi adımlar attı ,birçok reform niteliğinde düzenlemeler yapıldı. Birisi çıksın desin ki ben Kürdüm diye ayrımcılığa tabiyim veya sokakta rahat rahat Kürtçe bile konuşamıyorum diyebilir mi? Bence diyemez evet tam demokrasi var mı? İnsan hakları ihlalleri sifirlandi mı hayır elbette ama çok yol alındı. Peki bütün bunlar olurken BDP'lilerin o teröristler ile kucaklaşması nedir Allah aşkına? Nasıl açıklanır ya da hergün şehit verirken niye bir BDP'li çıkıp şehitlerimiz için bir konuşma yapmaz, saldırıları kınamaz? Varsa yoksa hep mağduriyet, hep acındırma edebiyatı. Terör belasından kurtulmamız için Türklere görev düştüğü kadar hatta daha fazlası Kürtlere düşüyor. Çıksın sorumluluk sahibi Kürt kökenli vatandaşlarımız ( başta BDP ,siyasetçi,sporcu,sanatçı...) yeter artık Türk, Kürt kardeş PKK kalleş desin. Bu yapılmadığı sürece bu iş zor çözülür. Bir de baştan tanımlamada hata var zaten. Benim Aslan gibi vatan evlatlarını öldüren şehit edenler teröristtir ama bunlar çıkıp gerilla diyor nasıl olacak yani daha baştan yanlışlık, anlaşmazlık var gerisini siz düşünün artık.
Türkbaharı Moderatör: Bölgedeki gelişmelerle birlikte Kürt sorunu dahada önem kazanacak.Sizce Türkiye bu konuda nasıl bir politika izlemeli?
Faik Tunay: Son derece haklısınız artık iş başka bir boyuta geçiyor. Aslında bunu Türkiye'de ilk gören rahmetli Turgut Özal'dı. Suriye'de Esad sonrasının da belli ki Kürtler şimdikinden daha fazla söz sahibi olacak. Kuzey Irak'da neredeyse bağımsızlığa yakın bir yapılanma var. Tabi ki Türkiye'nin bundan etkilenmemesi mümkün değil. İşte tam bu noktada siyaset adamları değil devlet adamları devreye girecek. Daha dogrusu girmeli bence.. Altını çiziyorum devlet adamları dedim çünkü siyaset adamı farklıdır devlet adamı farklıdır. Türkiye bu süreci ne kadar iyi yönetir, ne kadar akıllı politikalar izlerse geleceği o kadar rahat olur. Aslında PKK'nın da son saldırılar ile yapmak istediği farklı bir rol kapma arayışıdır ama Allahı'n izniyle, milletin dayanışması ile bunu başaramayacaklar buna inanıyorum.
Türkbaharı Moderatör: Arapbaharı başladığından bu yana Türkiye'nin bölgedeki politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Faik Tunay: Bakın ben ilk basşndan beri ne söylüyorsam şimdi de aynılarını söylüyorum. Türkiye'nin bölgesinde daha fazla sözünün geçmesi, güçlenmesi beni mutlu eder. Ben meseleye iktidar, muhalefet meselesi olarak bakmam ki bu ülke ne kadar güçlüyse pasaportum ne kadar fazla itibar görürse ben o kadar güçlüyüm demektir. Aksini sadece ve sadece hayatları muhalefet etmekle geçen insanlar düşünür. Ben yurtdışına gittiğimde insanlara eskiden olduğu gibi Türkiye haritada şurda, burda diye dil dökmüyorsam, bu büyük mutluluktur ama diyorum ki sakın ola gücümüzü abartmayalım. Bu bizi tehlikeli noktalara götürür. Benim bir muhalefet milletvekili olarak iktidara söyleyeceğim budur. Biz de siz de bilirsiniz millet olarak enteresan bir huy vardır: Ya kendimizi cok aşağıda görürüz ya da gücümüzü çok abartır, pembe hayallere dalarız. Asarız keseriz doğrusu ortasını bulmaktır bence. Arapbaharı iyi anlaşılmalı, ama şu da unutulmamalıdır ki Araplar kendi aralarında anlaşamamak için anlaşmıştır :) Bu kuraldır bundan dolayı bir anda Arap Dünyası'nın hele ki Ortadoğu'nun lideri olmak daha dogrusu Osmanlı zamanına dönmek kolay değildir. Aman dikkat edelim bence. Şunu unutmayalım ki devletler arası ilişkilerde ebedi dostluklar ve düşmanlıklar olmaz; sadece ve sadece çıkar ve menfaat ilişkileri vardır. Bugün bize bölgenin liderisiniz aman size cok ihtiyacımız var diye sırtımızı sıvazlayan ülkeler yarın bize sırt çevirebilir. O yüzden realist olalım, temkinli olalım diyorum. Elbette ki temkinli olalım derken yerimizde oturalım, içe kapanalım demiyorum asla! Ama biraz daha sağlam adımlar atalım, bölgedeki birkaç ülkenin sırt sıvazlaması ile hareket etmeyelim bütün derdim bu.
Türkbaharı Moderatör: Son olarak
Faik Tunay: Bence en önemli soru:) Bizim ülkemiz neden bazı konularda hala eksik, ilerlemiş ülkeler seviyesinde değil? Bunun birçok nedeni var elbet burada konuşmaya kalksak zamanımız yetmez ama bence en önemli nedenlerden biri sivil toplumun, think tank'lerin yetersiz oluşu. Bizde herşey partizanlık ile yapılıyor, soruyorum şimdi sohbeti takip eden değerli insanlarımıza ülkemizde kaç tane partiler üstü kurum, kuruluş var? Yok denecek kadar az belki de hiç yok! Biz de bu tarz düşünce kuruluşları hep bir yakın olur, ondan destek alır o parti iktidardan düştükten sonra kaybolur giderler. Oysa ki Batı'da onlarca yıldır devam eden kuruluşlar vardır. Bunlar sadece işini yapar, herkese eşit mesafededir. Böyle olunca da başarı gelir, bu kuruluşlar ciddi çalışmalar yapınca siyaset kurumu da bundan etkilenir. Bir anlamda kontrol mekanizması rolünü oynar bu kuruluşlar. Siyasete katkı sağlarlar. Biz farklı düşüncelere, fikirlere tahammül edemiyoruz, fırsat vermiyoruz. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Kısa zamanda ciddi ve güzel söyleşiler yaptınız. Bunun için sizleri tebrik ederim. Farklılıkların en büyük zenginlik olduğunu lütfen unutmayın, herkese kulak verin, düşüncelerini dile getirme şansı verin, ne kadar objektif ne kadar tarafsız olursanız o kadar uzun ömürlü olursunuz. Bu aksam guzel bir söyleşi yaptık basta TÜRK BAHARI ekibine sonra bizi takip eden takipcilerimize teşekkür ederim. Şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'dan rahmet diliyorum, milletimize sabır diliyorum. Bizi yönetenlere de akıl, fikir vermesini diliyorum. Bu ülke hepimizin, bu gemi batarsa hepimiz batarız. Evet siyaset zordur, dinamikleri farklıdır ama en azından iktidar, muhalefet kısacası herkes kol kola girmeli, ufak hesapları bırakmalı. En kötüsü de oy kaygısını bırakmalı ve bu terör belasından ülkemizi kurtarmalı.
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder