Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformunda sizleri 04Eylül2012 Saat:21.30'da Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Erhan Erkut ile buluşturduk. Prof.Erkut girişimciliğe dair sorularımızı yanıtladı.
Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Dilerseniz twit-söyleşimize başlayalım. Özyeğin Üniversitesi bünyesindeki Girişim Fabrikası'ndan biraz bahsedebilirmisiniz?Projenin amacı nedir?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Özyeğin Üniversitesi'ndeki Turkcell Girişim Fabrikası bir "iş hızlandırıcı" (business accelerator). Amaç fikrin 6 ay içinde şirkete dönüşmesi. Başvurular arasında seçim yapılıyor. Seçilenlere 6 ay boyunca her tür girişim hizmeti veriliyor. Sermaye ile buluşturma dahil. Herkes başvurabiliyor. İçerde şuanda 13 şirket var, 11 tanesi Özyeğin Üniversitesi dışından. Amaç Türkiye'deki tekno girişimci sayısını artırmak.
Türkbaharı Moderatör: Özyeğin Üniversitesi olarak girişimciliği neden bu kadar önemsiyor ve destekliyorsunuz?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Özyeğin Üniversitesi kendini 3.kuşak üniversite olarak tanımlıyor. Hedefi profesyonel ve araştırmacıların yanında girişimci de yetiştirmek. Türkiye'de girişimci oranı sadece %6. Dünyada ve ülkenin ekonomik kalkınmasının sürdürülebilir olmasının tek yolu yeni girişimler. Türkiye'de girişimcilik ekosistemi nisbeten zayıf. En zayıf halka üniversiteler. Üniversite olmadan teknogirişimcilik gelişemez. İşimiz bu
Türkbaharı Moderatör: Özyeğin Üniversitesi olarak girişimcileri yatırımcı ve sanayi ile buluşturma konusunda ne gibi adımlarınız var?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Şu anda Girişim Fabrikası'nın içinde 3 yatırımcı grubu var. Fabrikadaki fikirlere yatırım yapabilmek için rekabet ediyorlar. Gerektiğinde girişimciyi sanayi ile de buluşturuyoruz. İlk girişimcilerden birisini Fatih projesi için Vestel ile buluşturduk. Türkiye'de bu iş ile bizim kadar ilgilenen başka üniversite olmadığından, ekosistemin bütün oyuncuları bizimle çalışıyor, işbirliği kolay.
Türkbaharı Moderatör: Takipçimizden bir soru
Prof.Dr.Erhan Erkut: Fikrin değeri sıfıra yakındır. Fikri olanın ilk yapması gereken şey başkaları ile paylaşmak ve onlardan geri bildirim almaktır. "Çok iyi bir fikrim var" diye bize gelenlerin çoğu ilk fikirleri ile yola devam etmiyor. Piyasa testi fikirleri değiştiriyor. Girişimcinin hem inatçı olması gerek hem de iyi bir dinleyici/gözlemci olması gerekiyor. Gerektiğinde fikir/yön/model değiştirebimesi gerekir.
Türkbaharı Moderatör: Çoğu insanın aklında girişimcilik düşüncesi var ancak çok az girişimci görüyoruz.Sizce bu neden kaynaklanıyor?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Maalesef çoğu vatandaşımız maaşla çalışmayı tercih ediyor. Asker/memur bir milletin çocuklarıyız. Risk istahımız az. Türkiye'de girişimciliğin geri kalmış olmasının tarihi,sosyal ve ekonomik nedenleri var. İmparatorluk, merkeziyetçi devlet, kader, yüksek güç mesafesi, riskten korkma, kollektivizm, paternalizm Türkiye'de girişimciğin zayıf kalmasının diğer nedenleri.
Türkbaharı Moderatör: Şöyle bir algı var: "Girişimcilik riskli bir konu.Eğer girişimim bekleneni vermezse işsiz kalırım."Doğru bir algı mı bu?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Girişimcilik tabiatı gereği riskli. Ama oyun tek hamle değil ki. Başarısız bir girişimin ardından bir girişim daha gelir. Başarılı girişimcilere bakarsanız çoğunun geçmişinde başarısızlıklar görürsünüz. Önemli olan ders çıkarıp yola devam etmektir. Bir de tabii başarısız bir girişimci yeniden maaşlı çalışmayı seçebilir. İster kendi sektöründe ister girişimcilikte. Türkiye'de girişmciliğin geri kalmasının en önemli nedenlerinden birisi yaratıcılığı, insiyatifi ve tutkuyu öldüren eğitim sistemi.
Türkbaharı Moderatör: Akademik bir soru: Sizce girişimci doğulur mu? Girişimci olunur mu?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Sanatçı doğulur mu? Sporcu doğulur mu? Bilim insanı dogulur mu? Lider doğulur mu? Bu soruların hepsi aynı yanılgının sonucu. Girişimci olmak için gereken "duruş"ların (azim,risk algısı gibi) bir kısmı kısmen genetik. İkiz araştırmacıları %40 diyor. Öte yandan girişimcilik için gereken yetkinliklerin (grup çalışması) büyük bir kısmı ve bilgilerin (pazar) tamamı "öğrenilebilir". İnsanların büyük bir kısmının girişimci olabileceğini düşünüyorum. Zaten bunun bir takım işi olduğunu da unutmayalım.
Türkbaharı Moderatör: Ülkemizdeki gençlerin girişimcilik konusundaki bilgi ve motivasyonlarını nasıl buluyorsunuz?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Türkiye'de gençlerin girişimcilik bilgileri çok zayıf, motivasyonları da kanımca oldukça yetersiz. Sorumlular aileleri ve eğitenleri. Girişimciliği kolay para kazanma yolu olarak düşünenleri çok büyük sürprizler bekliyor. Temel motif anlam/fark yaratmak olmalı. Girişimcilik eğitimi için üniversite çok geç. İki yıldır liselerde eğitim verdik. Seneye ilköğretime el atacağız inşallah. (Orav sayesinde)
Türkbaharı Moderatör: Ülkemizde girişimcilere verilen devlet ve özel sektör desteklerini yeterli buluyormusunuz?
Prof.Dr.Erhan Erkut: Devlet destekleri bence TL ve sayı olarak yeterli. Fakat uygulamada ciddi bir hata yapılıyor. Özel sektör işin içinde olmalı. Girişimcinin bilmediği şeylerden birisi de parayı kullanmak. Hibeler çarçur edilebiliyor. Esas gereken mentor/koç desteği. Devlet hibe vermek için girişimcinin akredite olmuş bir kuluçka merkezinden destek almasını şart koşsa daha iyi olabilir. Özel sektör girişimcilik işinde oldukça yeni. Ticaret/iş insanlığı ile aynı iş değil bu tabii. Onlar da öğreniyorlar. Şu anda en popüler eğitimlerimizden birisi melek yatırımcılara verdiğimiz eğitim. Hangi girişimci nasıl, nereye kadar desteklenir.
Türkbaharı Moderatör: Son olarak
Prof.Dr.Erhan Erkut: Zor bir soru. TurkBahari için think-tank diyemem (henüz). Fakat iyi niyetli bir girişim.. Twitsöyleşi tahminimden daha iyi gitti. TV'de söyleşide kalkıp demli çay koyamıyorsunuz veya bir yandan mesajlarınıza bakamıyorsunuz. Twitsöyleşide bunlar mümkün :-)
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Prof.Dr.Erhan Erkut: Ben teşekkür ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder