TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 21Temmuz2012 Saat:22.30'da SARGEM Başkanı Sn.Önder Aytaç ile buluşturduk.Sn.Aytaç "Kürt Sorunu ve Terörün Çözümü"ne dair sorularımızı yanıtladı.
Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Önder Aytaç: Ben teşekkür ederim böylesi bir konjonktürde beni de onurlandırdığınız için.
Türkbaharı Moderatör: Kürt Sorunu ile başlayalım.Son on yıla baktığınızda Kürt sorunu sizce çözüm yolunda mı?
Önder Aytaç: Kesinlikle çözüme en fazla yaklaşıldığı dönemdeyiz. Akıllı adımlar atılırsa iki yıla kalmaz çözüme kavuşuruz.
Türkbaharı Moderatör: Hükümetin "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" sizce bölgede ne kadar karşılık buldu ve çözümde ne kadar etkili oluyor?
Önder Aytaç: Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi içi boş olmakla birlikte, siz ne diyorsunuz katkınız ne olur sorusu ile başladı. Bazı yol kazaları ve beceriksiz idaresi olsa da Beşir Hocam tarafından, sonra da özellikle STK'lar tarafından içi doldurularak ve o bölgeye adam gibi savcı, emniyetçi, polis, asker, doktor, öğretmen tayinlerinin de gerçekleşmesi ile oldukça iyi gitti. En azından konuşulamayanlar konuşulmaya başlandı. Artık bir takvim belirleyerek adım atmak lazım. Bir ay sonra şunu üç ay sonra bunu yapacağım diyerek.
Türkbaharı Moderatör: Leyla Zana'nın "Kürt sorununu sadece Başbakan çözebilir" sözünü nasıl yorumluyorsunuz?
Önder Aytaç: Leyla Zana kocası zamanından bu tarafa hem de çok bedeller ödeyerek terör sorununu da Kürtleri de derin devleti de bilen bir süreç yaşamıştır. Geldiği nokta itibari ile de Başbakan'ın çözüm merci olarak, adres olarak ifade edilmesinde de bilinçli bir hareket söz konusudur. Bu söylemde sorunun çözümü adına yadsınamaz bir gerçeğin net ifade edilmesidir.
Türkbaharı Moderatör: Başbakan'ın Leyla Zana ile görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu görüşmeden sizce nasıl bir sonuç çıktı?
Önder Aytaç: Somut çıkan birşey yok bu görüşmeden ama Başbakan'ın hem de Leyla Zana ile görüşmesi önemli. Yerleşik statükoyu ve vesayet yapısını çatırdatan birliktelikler bunlar. Eğer sonradan içi doldurulabilirse ve bir takvim belirleyerek adım atılırsa o zaman bu ilk görüşmeler anlamlı hale getirilebilir. Aksi halde sadece sembolik söylemler ve görüşmeler olarak kalır.
Türkbaharı Moderatör: Sizce Başbakan Leyla Zana'yı çözüm tarafına çekmeye BDPden koparmaya çalışmış olabilir mi?
Önder Aytaç: 1-2-10 görüşme ile BDP'den insan devşirmeyi beklemek hayal olur. Leyla Zana da ben BDP'den ayrıldım demez-diyemez. O zaman BDP'nin dışında alternatif seslerin de Kürt hareketi bağlamında olması gereklidir ama bu aşamada bu hiç de kolay değildir. Demokratik ortam, özgürlük, vesayet sisteminin sınırlanması ve statükonun azalması ile bu gerçekleşebilir. Şu aşamada BDP,PKK,KCK tek yetkili gibidir Kürt hareketi bağlamında şiddeti kullandığı için ve bunun kırılması da zaman alır.
Türkbaharı Moderatör: Terörle mücadelede son on yıla baktığımızda ne kadar başarılıyız?
Önder Aytaç: Şehir merkezi ve kırsal diye ikiye ayırırsak şehir merkezlerinde oldukça başarılıyız ama kırsalda aynı şeyi söylemek çok kolay değil. Eylem koyulmadan teröristler şehir merkezlerinde yakalanırken, kırsalda eylem sonrasında bile yakalanamaması sıklıkla söz konusu. Polisin eğitimi ve jandarmanın eğitimsizliği de bu bağlamda irdelenmeli. MİT'in tavrıda KCK konusu da ayrıca sorgulanmalı. Bölgede teröre bağlı akla hayale gelmez bir rant olduğu için bundan beslenen PKK-KCK derin devlet de terörün bitmesini istemez.
Türkbaharı Moderatör: Sizce terörle mücadelede yeni bir konsept gerekli mi yoksa mevcut yapı sürdürülmeli mi?
Önder Aytaç: Bence yeni denilecek uygulamada hiçbirşey kalmadı. Yeryüzünde söylenmedik birşey kalmadı bu konuda. O zaman laf söylenmesi yerine artık iş yapılmalı, somut adımlar atılmalı, takvim belirlenmeli ve insan olduğu için kişilerin en temel hakları neyse bunlar tesis edilmeli ve bundan korkulmamalı. Konuya çözüm odaklı bakılmalı ve öyle hareket edilmeli.
Türkbaharı Moderatör: Uludere'de istihbaratta sıkıntılar olduğu görüldü.Sizce Türkiye bu istihbart yapısıyla terörle ne kadar etkili mücadele edebilir?
Önder Aytaç: Uludere tam bir istihbarat krizi ve açmazı idi. Emre Uslu da yazdıkları ile bunu açık ve seçik ortaya koydu. İstihbarat yapısı Özal dönemine kadar sadece MİT'te ve askerdeydi. Rahmetli Özal ilk kez 23 sene önce polise de yetkiyi verdi. Bugün hatası ve sevabıyla Türkiye'deki başarılı operasyona dönük istihbaratın %87'sini emniyet toplamakta. Binde 4'ünü de MİT toplamakta. ABD'deki gibi birbirini bile denetleyen farklı farklı istibarat birimleri olmalı ki terörle mücadelede başarı söz konusu olsun. İstihbarat iç ve dış diye İngiltere ve İsrail gibi daha farklı adımlar da düşünülebilir bence. Birbiri ile rekabet eden, hantallaşmamış ve sürekli kendini yenileyen bir mahiyette olmalı istihbarat yapıları.
Türkbaharı Moderatör: Terörü bitirebilmek için sizce çözüm odaklı atılması gereken adımlar nelerdir?
Önder Aytaç: Takvim belirleyerek diyeceksin ki: 1.Ağustos ayı içinde q, x, w harfleri serbest kalacak. 2.Eylül ayı içinde trafik levhalarında Kürtçe ve Türkçe "Amed Diyarbakır", "Dersim Tunceli" birlikte yazılacak. 3.Kürtçe etüdlerde ilköğretimde serbest olacak. 4.Ekim'de master ve doktora da Kürtçe tez yazılabilecek. 5.Seçimli Kürtçe dersi tüm üniversitelerde Kasım ayında serbest olacak. 6.Aralık içinde Kürtçe eğitim veren kolejleri açacak işadamlarına sübvanse olarak devlet destek verecek gibi...Net belirlemenin yapıldığı bir takvim belirecek ve elbette doğu ile batı arasındaki STK'lar merkezli sivil kardeşlik projeleri de sonuna kadar desteklenecek. İnanın sorun diye sayılan konuların %90 azaldığını ve kalmadığını göreceksiniz.Bu arada Kürtçe yayın yapan Tv radyo ve gazetelere de izin verilecek.
Türkbaharı Moderatör: Peki Kürt kardeşlerimizin sorunlarıyla terörün nasıl bir bağlantısı var? Kürt sorununun çözümü dağa çıkışları engeller mi?
Önder Aytaç: Elbette bunlar tek başına dağa çıkışı önlemez Batman'da internet kafelerin %90'ı dağa adam devşirmenin araçları olarak çalşıyor şuanda. Devletin yapması gereken diğer adımları da hızla atacak ama sağlaması gerekenleri de verecek. Bir diğer anlatımla Bulgaristan Yunanistan'daki Türkler için neleri istiyorsak Almanya'da yaşayan Türkler için ne arzuluyor ve istiyorsak, aynısını Kürtler için de Türkiye'de vereceğiz. 27 yılda bu noktaya gelmiş bir terör olgusundan söz ediyorsak bunun çözümünü de hemen 1-2 yılda beklemek çok mantıklı değil. Elbette bunların yapılmasının faydası olur ancak bunları yapınca hemen terör biter demek de doğru değil ama katkısı olur.
Türkbaharı Moderatör: Bölge yeniden şekilleniyor.Esad halkına katliama devam ediyor.Sizce Esad sonrası bölge nasıl şekillenir?
Önder Aytaç: Dışpolitika ve Ortadoğu tam uzmanlık alanım değil. Ancak Saddam sonrasında sanki orada bir Kürt devleti ile ilgili adım atılacak. Kuzey Irak, Suriye'den bir parça ile birlikte otonom bir Kürt bölgesi ki bu durum Türkiye'deki Kürtlerin de iştahını kabartabilir. Ancak bu bölgedeki Kürtlerin hepsine de hak tanınsa ve kendi iradeleri serbestçe bir bölgeye gidip yerleşecek olsalar inanın bana bütün bölgede yaşayan Kürtlerin hepsi de Türkiye'de yaşamayı isterler. O zaman Türkiye de buna göre hareket etmeli.
Türkbaharı Moderatör: Türkiye iç sorunlarını çözerek sizce lider bölgesel bir güç olarak bölgeye barış ve refah getirebilir mi?
Önder Aytaç: Bunu Türkiye yapsa bile isimlendirmesi doğru olmaz. Bölgesel güç olması da kolay değil. Şuandaki bölgesel güçler, İran, Rusya, İsrail asla ama asla Türkiye'yi bölgesel güç olarak görmek istemez. Türkiye bölgesel güç olacağım söylemi ile değil ama halklardan halklara atacağı adımlarla, açılacak eğitim kurumlarıyla, işadamlarının ortak çalışmaları ile bu olabilir ama asla hamasi olmaksızın ve adeta saman altından su yürüterek.
Türkbaharı Moderatör: Son olarak TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz?
Önder Aytaç: Türkbaharı platformu istikrarlı ve sağlıklı adımlarla, yapılmayanları yaparak adeta bir thinktank gibi çalışıyor. Umarım daha da iyi sağlıklı ve istikrarlı adımlar atarak yola devam eder.
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz. Ufuk açıcı çözüm odaklı bir söyleşi olduğu kanaatindeyiz.
Önder Aytaç: Ben de TürkBaharı Platformu'na teşekkür ediyorum bana böylesi bir ortamı hazırladığı için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder