.

.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü Sn.Osman Can ile "Türkiye'de Yargı" Konulu Twit-Söyleşimiz



TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 10Ağustos2012 Saat:22.30'da Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü Sn.Osman Can ile buluşturduk. Sn. Can "Türkiye'de Yargı" konusunda sorularımızı yanıtladı.



Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.Dilerseniz twit-söyleşimize başlayalım. Ergenekon davasında gelinen noktayı bir hukukçu gözüyle baktığınızda artıları ve eksileriyle nasıl değerlendiriyorsunuz?

Osman Can: Özellikle Özkök'ün dinlenmesinin ardından artık karar aşamasına doğru yaklaştığını düşünüyorum. Bu davalar siyasal ve hukuksal yönden bir dönemin kapanmasına hizmet etti. Bu açılardan olumlu. Ancak bu davalardaki kimi uygulamalar ve usuli hatalar oldu. Bu davalar demokrasinin inşasına imkan sağladı. Ama demokrasinin inşasını halen gerçekleştiremedik

Türkbaharı Moderatör Sn. Başbakan'ın askerlerin tutuklu yargılanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Osman Can: Siyaseten tutukluluk uygulamasından rahatsızlık duyabilir. Bu rahatsızlığının gereği olarak da yasal düzenlemeler yapılabilir. Nitekim bu yönde yasa çalışmaları yapıldı. Ancak uygulamada bu kısmi bir iyileştirme sağlandı. Buraya kadar normal ancak bunun ötesine geçip doğrudan yargıçların takdirlerine müdahale anlamına gelecek sözler hukuk devleti açısından sorunlu. Kişisel olarak tutukluluk pratiklerini yanlış buldum. Yargıçların kültürünü de bu yönüyle yanlış buldum. Eğer tutukluluk nedenleri yasa ile düzelmiyorsa, yapılacak şey yargıda bir yapısal dönüşüm olmak zorunda. Bu gerçekleşmedi henüz.

Türkbaharı Moderatör: Devletin içine yerleştiği iddia edilen suç örgütleri sizce bu davalardan sonra temizlenebilir mi?

Osman Can: Bütünüyle temizlenmedi. Devleti yapısal olarak demokratik çoğulculuğa, şeffaf ve parlamentoca denetlenebilir bir biçime kavuşturduğumuzda mümkündür. Ancak halihazırda devlette sorunlu olarak görülen devlet aklı üreten ve uygulayan merkezler devam ediyor ve siyaseti etkileyebiliyor. Bu sistem şimdilik rasyonelleşse dahi, kendi içinde suç örgütü üretme kapasitesini yitirmiş değildir. Türkiye'de vesayetin geriletilmesinde çıkılan yoldaki hedefler halen uzakta

Türkbaharı Moderatör: Somutlaştıracak olursak sizce Türkiye'de artık darbe olmaz denilebilecek noktaya gelindi mi?

Osman Can: Darbeyi mümkün kılacak şey koşullardır. Evren ve şürekası dahi şartlar olgunlaşssın diye bekledi. Yani sadece darbe yapmayı istemek yetmez. Onu egemen kılabilecek ekonomik, sosyal, sosyo-psikolojik ve tabii ki uluslararası aktörler nezdindeki meşruiyete de dikkat etmek gerekir. Bir de ve en önemlisi demokratik iktidarların politikalarıyla toplumsal dayanaklarından yabancılaşmaya başlamalarını da eklemek gerekir. Toplumsal destek çökerse ve bu durum farkedilemeyecekse o zaman bir şeyler olabilir. Bugün itibariyle darbe ve benzeri teşebbüsler biraz zor gözüküyor. Ama darbecilerin işini kolaylaştırmamak gerek.

Türkbaharı Moderatör: Birsoru ten: AYM bireysel başvurular başlıyor.Nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce başarılı olacak mı diye sorar?

Osman Can: Bence Türkiye'de Anayasa hukuku anlamında bugüne kadar atılmış tek doğru adım. Devletin bir kurumu ilk defa devletin yargı kurumunu özgürlükler yönünden denetleyecek. Bunu da AİHM ölçütlerini dikkate alarak yapacak. Uzun yıllar bunun teorik ve pratik bilgisiyle uğraştım. Uzmanıyım. Yani çok iyi bir adım. Ancak Mahkemenin yapısı tam anlamıyla çoğulcu olmadığından dolayı, temel hakların önemli bir kısmının "kısmen" devletçi ve milliyetçi bakış açılarına kurban gidebilir. Böyle olur demiyorum, ancak yapısal riskler var.

Türkbaharı Moderatör: ÖYM'lerin kaldırılması aşamasında bir kesimden ciddi itirazlar geldi.Siz yapılan değişikliği nasıl değerlendiriyorsunuz?

Osman Can: Kaldırılmaları doğru bir adım idi. Yüzyıllık antidemokratik hukuk geleneğinin bir uzantısıydı. Ancak şuna dikkat etmeli:onun yerine koyduğumuz mahkemeler de aynı Anayasanın ve kanunların uygulayıcısı olacaktır. Üstelik yargıda yapısal değişim halen gerçekleşmemiştir. Bu durumda hukuk devleti açısından beklediğimiz olumlu sonuçları doğurmayacak gibi gözüküyor. Devletin ideolojik öncelikleri, kültürel, etnik ve sair tercihlerinde esaslı bir değişim yoksa, düşmanlar da esasen aynı kalmış olabilir. Bu da uygulamanın en azından bazı kesimler bakımından kısmen de olsa devam edeceğini gösterir. Kısacası demokratik değişim olmadan yalnızca bu olağanüstü mahkemelerin kaldırılması sadre şifa olmaz.

Türkbaharı Moderatör: Yeni anayasamız mecliste yazılıyor.Sizce yeni anayasa Türkiye'nin mevcut ihtiyacını karşılayabilecek mi?

Osman Can: Yeni bir anayasa ortaya çıkacak. Bu kesin. Sorun nasıl bir anayasa olacağında... Türkiye'de bu bir ilk. Sırf bu nedenle dahi çok önemli bir adım. Tüm partilerin bu süreçten, her şeye rağmen, kopmamaları da takdir edilecek bir husus fakat kabul edelim ki, bugün itibariyle her şey adeta bu memlekette anayasal düzen değişmesin, yeni anayasa yapılmasın diye yapılıyor sanki. Türkiye'nin demokratikleşmesini pek çok kesim istemeyebilir. Bunun içte ve dışta yansımaları vardır.

Türkbaharı Moderatör: Sizce Türkiye hukuk devlet olma yolunda doğru yolda mı ilerliyor?Sizce yapılması gerekenler nelerdir?

Osman Can: Türkiye yeni anayasasıyla Kürt sorunundan başlayarak pek çok sorununu çözebilir. Bunun pek çok ülkeyi veya çıkar grubunu rahatsız edebileceği ortada. Kimileri de "eh artık iktidar bizde, yeni anayasa neyimize!" de diyebilir. Kimileri aman Kürt sorunu çözülmesin ki beslenme kanallarımız kapanmasın düşüncesinde olabilir. Ortadoğu'da kimi aktörler bundan rahatsız olabilir. Herşeyden önemlisi, türkiyenin siyasi liderleri, şu an uğraştıkları pek çok sorunun anayasal düzenden kaynaklandığını unutarak, anayasa meselesini rafa kaldırma eğilime girmeleridir. Ki bu öldürücüdür. Diğer bir sorun da bu gürültü içinde temel sorunlara işaret edenlerin sesinin pek duyulmuyor olmasıdır. Yeni Anayasa Türkiye'nin sorunlarına odaklandığı ve ciddiye alındığı sürece, mevcut ihtiyaçları da karşılama kapasitesi üretecektir. Buna inanıyorum. Pek çok yanlışın yanında pek çok doğru yapılıyor. Örneğin 3. yargı paketi bunlardan biri. Hukuki düzen kuralların halen çoğu tek parti dönemi, ve cunta mahsulü kanunlardan oluşuyor. Anayasa halen böyle. Yargının referansları halen ideoloji ve dışlayıcı politik tercihlerden arındırılmış değil. Yargının kendisi halen toplumun tüm farklılıklarını barındırmaktan uzak bu türkiyenin enerjisini ve reform iradesini zayıflatmakta, zira yaptıkları hatalar reform yapacakların iradesini tüketmekte yanı kısır döngünün anahtarları... Bu konularda esaslı ve vizyoner değişimlere bakılmalıdır.

Türkbaharı Moderatör: Türkiye yapılacak reformlarla genç nüfusu ve demokratik rejimiyle sizce bölgesel lider bir güç olabilir mi?

Osman Can: Bölgesel liderlik ekonomik güçle doğrudan bağlantılı. Kabul edelim, Türkiye mevcut anayasal düzenine ve tüm ekonomik kaynakları merkezden kontrol eden mantığına rağmen gelişti. Ancak bugünkü yapısı itibariyle ekonomik gelişimini sürdürebilme şansı azalacak gibi duruyor. Buna sistemin esnekliğinin sonuna ulaştık da diyebiliriz. Bundan sonraki ekonomik gelişim ve buna bağlı rol ve sorumluluklar için Türkiye'nin beyinlerini ve enerjisini daha farklı bir şekilde Türkiyenin geleceğine yatırıma dönüştürmek gerek. Bu bir. İkinci olarak Türkiye'nin toplumsal farklılıkları yeni bir sayfayla türkiyenin zenginliğine dönüştürmek suretiyle risklerini avantajlarına dönüştürmek gerekli. 3. olarak da bunun için yapısal reform şarttır gerek merkezin, gerekse yerelin yeni baştan tanzim edilmesi ve yeni bir ekonomi yönetimi esas alınmalıdır. Ekonomik gelişim demokratikleşmenin imkanına, demokratikleşme de Türkiye'nin imkanına dönüştürülebilir. İşte bu aşamadan sonra "liderlik" iddiası gerçekçi olabilir. Yoksa hacı murat arabayla otobana çıkmaya benzer. Sadece kendimize değil, trafiktekilere de zarar verebiliriz. Bu şartların gerçekleşmesiyle Türkiye elbette bölgesinde lider olur ve önemli bir barış limanı olabilir.

Türkbaharı Moderatör: Son olarak TürkBaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Osman Can: Bu tür platform ve etkinliklere ihtiyaç vardır. Fikir teatisi ve yeni fikirlerin doğuşuna vesile olmak çok yararlıdır.Buna vesile olduğunuz için teşekkür ediyorum. Türkiye'nin geleceğine karşı duyarsız olmamalıyız. Yararlı bir faaliyet yürütüyorsunuz. Ellerinize sağlık.

Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.

Osman Can: İlginiz için ben teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder