.

.

28 Eylül 2012 Cuma

Sağlık Bakanlığı Eski Müsteşarı AkParti Adana Milletvekili Prof.Dr.Necdet Ünüvar ile "Sağlık Sektöründeki Gelişmeler" Konulu TwitSöyleşimiz




Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 26Eylül2012 Saat:22.00'da Sağlık Bakanlığı Eski Müsteşarı AkParti Adana Milletvekili Prof.Dr.Necdet Ünüvar Başkanı ile buluşturduk. Prof.Ünüvar "Sağlık Sektöründeki Gelişmeler"e dair sorularımızı yanıtladı. 




Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. 2002-2007 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptınız.Çalışmalarınızdan biraz bahsedebilirmisiniz?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: 5 yıl boyunca Sağlık Bakanlığında Müsteşarlık yaptığım yıllar Sağlıkta Dönüşüm Programının (SDP) temelinin atıldığı yıllardı. Çocuklarımızla görüşemeyecek kadar çok çalıştık. Ben gece eve geldiğimde çocuklarım uyurdu, sabah onlar okula giderken ben.. Bugün, geriye baktığımda mutluyum ve huzurluyum. Çünkü, sağlık sistemimizde müthiş olumlu gelişmeler var. Eskiden olmayınca "Sağlık olsun" der, geçilirdi. Bugün, gerçekten sağlık oluyor. 

Türkbaharı Moderatör: Çoğunluğun kabul ettiği üzere Türkiye'de sağlık sektöründe devrim yaşandı.Yapılan yeniliklerden kısaca bahsedermisiniz?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: 2002 öncesinde işçinin Devlet Hastanesine, Memurun SSK hastanesine, Yeşil Kartlıların da neredeyse hiçbir hastaneye gidemediği ilaç zamlarının "periyodik" olduğu, hizmet almak için “kapıların aşındırıldığı” bir dönemdi. Eskiden ilacın %20 katkı payına verilen miktara bugün ilacın kendisi alınabiliyor.Hastayı bırakın, vefat edenlerin rehin alındığı dönemden, vatandaşın saygın hizmet aldığı döneme ulaşıldı. Bugün ise, herkesin her yerden hizmet alabildiği, hekimin aile hekimi, vatandaşın “Hekimin Ailesi” olduğu bir durum söz konusu…2002’lerde sağlık, olumsuzluklarıyla gazetelerin 3. Sayfasında yer alırdı. Bugün, başarılarıyla 1. Sayfalarda yer buluyor çok şükür..Acil hastalarımızı mahrumiyet yörelerinden artık kızakla değil, helikopter ve uçak ambulansla taşıyoruz. Bebek ölüm oranı binde 28,5’dan binde 9' lara, Anne ölüm oranı yüzbinde 64’lerden yüzbinde 15'lere düştü. Vatandaşın sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı 2003‘de %39'lardan , 2012’de %76'lara çıktı.

Türkbaharı Moderatör: Genel olarak sağlık personelinin maddi/sosyal hakları konusunda sorular geliyor.Bu konuda ne gibi adımlar atıldı?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Sağlık personelimizin özlük haklarında eskiyle mukayese edilemeyecek düzelmeler oldu ama onlar daha fazlasını hakediyorlar.

Türkbaharı Moderatör:  Türkiye'de özel sektörün sağlık alanında devreye girmesi kalite ve rekabet açısından ne gibi faydalar sağladı?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Sağlıkta Dönüşüm Programı ile vatandaşımız özel sektörün sunduğu sağlık hizmetlerinden de yararlanmaya başladı. Özel sektörün devreye girmesiyle hem kamunun kalitesi arttı, hem de özel sektör ve kamuda maliyetler düştü. Acil durumda vatandaşımız kamu-özel ayrımı olmaksızın sağlık hizmeti alabilmekte. 

Türkbaharı Moderatör: Sağlık sektöründe çalışacak nitelikli personel yetiştirme konusunda ne gibi adımlar atıldı/atılmalı?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Sağlık personelimizin niteliği ve kalitesi Batı standartlarının gerisinde değildir.Eğitim kurumlarımızın kalitesi her geçen gün artmaktadır YÖK ile Sağlık Bakanlığı arasındaki diyalog sonucu Tıp Fakültelerinin kontenjanı giderek artmaktadır. Problemimiz doktor ve hemşire sayısının yetersizliğidir. Daha çok doktor ve daha çok hemşireye ihtiyacımız var.

Türkbaharı Moderatör: "Sağlık personeline şiddet"i engellemek üzere sizce ne gibi önlemler alınmalı ve yaptırımlar uygulanmalı?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Sağlık personeline yönelik her şiddet yüreğimizi burkmaktadır. Fedakar, cefakar sağlık personeli şiddeti haketmiyor. Sağlık personeline her türlü (sözel, fiziki vb) şiddeti önlemek için hem Sağlık Bakanlığı, hem TBMM yoğun gayret sarf etmektedir. Bu amaçla TBMM’de benim Başkanlığımda 17 üyeli bir Araştırma Komisyonu kuruldu. 5 Ekim’ de rahmetli Ersin ARSLAN’ın eşini, yakınlarını ve arkadaşlarını Gaziantep’de ziyaret edeceğiz.Araştırma Komisyonumuz kapsamlı bir rapor hazırlayacak. Amacımız sağlık çalışanlarımızın daha huzurlu çalışması..

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'nin sağlık turizminde bölgesel merkez konumuna yükselmesi için ne gibi adımlar atılmalı?

Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Bütün dünyada nüfus yaşlanmakta ve sağlık hizmeti ihtiyacı artmaktadır. Ülkemizin sağlık turizm potansiyeli yüksektir. Çünkü, sağlık hizmetlerimiz hem kaliteli, hem de ekonomiktir. Global sağlık turizm potansiyeli yaklaşık yılda 100 milyar dolardır. Türkiyenin hedefi en az 5 milyar dolar. Yurtdışından, ülkemize sağlık turizmi amaçlı gelişler her geçen gün artmaktadır. Daha gidecek çok yolumuz var. Her açıdan gelişen Türkiye çok daha fazlasını başarabilecektir. Türkiye'nin tarihi, kültürü, iklimi, turizm potansiyeli hedeflerine kolayca ulaştıracaktır.

Türkbaharı Moderatör: Son olarak  Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz?


Prof.Dr.Necdet Ünüvar: Twitter millet ile milletvekili arasında köprü..  saygın çizgisiyle bu köprüyü güçlendirdi. Yaptıklarımızı anlatma fırsatı sunduğunuz için ben çok teşekkür ediyorum.


Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.



25 Eylül 2012 Salı

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Aydın ile "Akademi Dünyasındaki Gelişmeler" Konulu TwitSöyleşimiz




Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 24Eylül2012 Saat:22.00'da Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Aydın ile buluşturduk. Prof.Aydın"Akademi Dünyasındaki Gelişmeler"e dair sorularımızı yanıtladı. 



Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kadir Has Üniversitesi'ni daha iyi tanımamız açısından üniversiteniz hakkında kısaca bilgi verebilirmisiniz?

Prof.Mustafa Aydın: Güçlü altyapısı ve öğretim kadrosuyla 15. yılında 6000’e ulaşan mezun ve 5249 öğrencisiyle gerçek bir Vakıf Üniversitesidir. 5 fakülte, 1 Yüksekokul, 2 Meslek Yüksek Okulu ve 2 Enstitü’de 26 lisans, 23 yüksek lisans ve 6 doktora programı yürütmektedir. Türkiye'nin önde gelen hayırseverlerinden, eğitim sevdalısı merhum Kadir Has tarafından vatan borcu ödeme felsefesiyle kurulmuştur. Öğrenci sayısını değil, niteliğini artırmayı ister; öğrencilerinin büyük kısmı bursludur; öğrenci odaklı anlayışla her alanda kalite hedefler.

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de vakıf ve devlet üniversitesi ayrımına baktığımızda artıları ve eksileriyle ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Prof.Mustafa Aydın: Genelleme yapmak doğru değil; her iki türde de iyi ve o kadar iyi olmayan; ya da gelişmiş ve gelişmekte olan üniversiteler var. Temel fark devlet üniversitelerinin ücretsiz olması, Vakıf üniversitelerinde ise verilen hizmetin karşılığında belirli bir ücret talep edilmesidir. Vakıf üniversiteleri devlet imkanlarının sınırlı kaldığı noktada, yükseköğrtim sistemine ciddi kaynak girdisi ve ek kontenjan sağlamıştır. Önde gelen vakıf üniversiteleri Türkiye'de yükseköğretim sistemine rekabeti getirerek, akademik kalitenin artmasına katkıda bulunmuşlardır. Özellikle üst seviyedeki devlet üniversitelerini kendilerini yenilemeye, uluslararası gelişmeleri takip etmeye zorlamaktadırlar. Sisteme akademik performans, endeksli yayın, rekabet, kalite garantisi, uluslararası tanınma, akreditasyon kavramlarını sokmuştur.

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de üniversitelerin özerkliği ve kendi kaynaklarını üretmeleri için sizce ne gibi adımlar atılmalı?

Prof.Mustafa Aydın: Yükseköğretim sisteminin merkezi yapısıyla Türkiye, üniversite özerkliği konusunda OECD ülkeleri arasında her alanda en sonlardadır. Özerkliği artırmak için öncelikle YÖK bünyesinde toplanmış olan akademik, idari ve mali yönetim yetkilerinden vazgeçilmelidir. Halen devlet-vakıf ayrımı olmadan, üniversiteleri ilgilendiren her karar merkezi olarak alınmaktadır. Bu yetkiler devredilmeli üniversitelerin kendi kaynaklarını geliştirmeleri istenmeli; bu devlet üniversitelerine verilen karşılıksız destek oldukça gerçekleşmez. Tüm üniversiteler şeffaf ve kalite temelli olarak kaynaklar için rekabete zorlanmalıdır. Bu hem kaliteyi hem de başarıyı artırır. Üniversiteler ek kaynak için uluslararası bağlantılara, sanayi-akademi işbirliğine, uygulama değeri olan bilgiye, ar-ge’ye önem vermelidir.

Türkbaharı Moderatör: Sizce sağlıkta olduğu gibi devlet, vakıf ünversitelerinden hizmet alabilrmi/almalımı?Böyle bir düzenlemeyi nasıl değerlendirirsinz?

Prof.Mustafa Aydın: Elbette alabilir. Eğitimin maliyeti belli olduğuna göre devlet rahatlıkla vakıf üniversitelerinde “burslu öğrenci” okutabilir. Daha önemlisi devlet, kaynaklarını üniversiteler yerine öğrenciye yönlendirerek, tercih ettiği yerden hizmet alma özgürlüğü sunmalı. Devletin her üniversite öğrencisi için harcadığı rakkam bellidir. Bunu öğrencilerin tercih edecekleri üniversitelere aktarabilir. Bu yöntemle üniversiteler arasında rekabet & kalite arayışı desteklenir; ve daha çok öğrencinin daha kaliteli eğitim alması sağlanır.

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de sağlıkta olduğu gibi özel şirketlerin yönettiği üniversitelerin kurulması sizce rekabet ve başarıyı artırır mı?

Prof.Mustafa Aydın: Rekabeti artırır; kaliteyi artıracağından kuşkuluyum; ama Türkiye’de ticari üniversitelerin kurulması zamanı gelmiş gibi gözüküyor. Ticari üniversiteler olacaksa, kâr hedefi olmayan gerçek vakıflarla farkı açıkça ortaya koyulmalı; denetim mekanizması iyi kurulmalı. Dünya yükseköğretim sisteminde kalite ve başarıyı zorlayanlar, rekabeti getirenler büyük ölçüde vakıf üniversiteleridir.

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de konusunda uzmanlaşmış ihtisas üniversiteleri kurulması konusunda ne düşünürsünüz?

Prof.Mustafa Aydın: Fiilen gerçekleşiyor zaten; mutlaka desteklenmeli; yeni yükseköğretim sistemi bu modeli esas almalı ve güçlendirmeli. Devlet, üniversitelerin nasıl şekilleneceğine; hangi fakültelere sahip olacağına karışmamalı; ülkenin istihdam önceliklerine göre belirli bölümlere özel destek vermeli. Böylece her üniversite kendi özelliklerine göre güçlü olduğu alanlarda gelişmeyi tercih eder. Böylece oluşacak uzmanlaşma ve odaklanma akademik başarı ve kaliteyi artırır; kaynakların etkin kullanımını sağlar. 

Türkbaharı Moderatör: Uluslararası arenada markalaşmış üniversitelere sahip olabilmemiz için sizce ne gibi adımlar atılmalı?

Prof.Mustafa Aydın: Yüksek öğretim sistemimiz uluslararası alanda rekabete açılmalı; uluslararası akreditasyona zorlanmalı; yönetim özerkliği artırılmalı; devlet desteği genel değil, stratejik önceliklere yönelmeli. Başarısız, gelişemeyen üniversitelere desteğe devam yerine, başarı desteklenmeli. Markalaşmanın uzun yıllara yayılacak bir çabanın sonucu olduğu unutulmamalı. Marka üniversiteler onlarca/yüzlerce yılda ortaya çıkar.

Türkbaharı Moderatör: Son olarak  Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz? 


Prof.Mustafa Aydın: Değişik bir tecrübe oldu. Düşünen ve gerçekleştirenlere teşekkür ederim. İlginin hızla artacağına eminim. Başarılar dilerim.


Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.


22 Eylül 2012 Cumartesi

Türkiye-AB Karma Parlamentosu EşBaşkanı Sn.Joost Lagendijk ile "Türkiye ve AB Gündemi" Konulu TwitSöyleşimiz



Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 21Eylül2012 Saat:22.00'da Türkiye-AB Karma Parlamentosu EşBaşkanı Sn.Joost Lagendijk ile buluşturduk. Sn.Lagendijk"Türkiye ve Avrupa Birliği Gündemi"ne dair sorularımızı yanıtladı. 



Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Avrupa ekonomisinde neler oluyor ve son durumla ilgili biraz bilgi verebilirmisiniz? 
(Can you please explain us what is happening to European Economy and last situation of it?)

Joost Lagendijk: Avrupa'da her ülkede ekonomik problemler aynı değil. Yunanistan çok fazla harcama yaptı, İspanya ve İrlanda'da gayrimenkul balonu patladı, Hollanda bankaları kurtarmak için milyar euro borç verdi. Genel olarak baktığımızda, yeni bir büyüme ve istihdam artışını sağlayabilecek bir stratejiyle bütçede kesintiler yapmak gerekiyor.
(Problems not the same in every country. In Greece state spends too much, in Spain and Ireland real estate bubble collapsed, in Neth government had to lend billions to save banks. Overall: need to combine budget cuts with strategy to create new growth and jobs)

Türkbaharı Moderatör: Yunanistan borç krizi ve bunun diğer Avrupa ülkeleri üzerindeki potansiyel etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? 
(What do you think about Greece debt problem and its reflections to other European Countries' economies?)

Joost Lagendijk: Çok zor bir durum, Yunanistan'ın bunu yönetebileceğine emin değilim. Ne olursa olsun, Avrupa'nın diğer ülkeleri bu borcu ödemek zorunda ve bu hoş bir durum değil. 
(Very difficult, not sure whether Gr will manage. Whatever happens, rest of EU has to pay. Not very popular)

Türkbaharı Moderatör: Sizce Avrupa ekonomisindeki temel ekonomik problemler Avrupa'nın siyasi birliğine etki eder mi? 
(Do you believe basic economic problems will affect to the European Politic Union?)

Joost Lagendijk: Evet, bu Avrupa'da daha fazla siyasi-ekonomik birlik ve entegrasyonu hızlandıracaktır. İlk adım Avrupa bankalarının birliğidir. Avrupa birliği tüm Avrupa bankalarını kontrol edecektir. Ardından gerekli görülen diğer adımlar gelecektir. Problemin ana kaynağı güven eksikliğidir. Avrupalı siyasiler için en büyük zorluk ise kuşkucu seçmenlerini olmazsa olmaz yapılması gereken daha fazla işbirliğine ikna etmek olacaktır. 
(Yes, it will speed up the process of further political & economic integration. First step banking union: EU will control all Eur banks. Next steps will follow and are necessary. Problem is the lack of popular support. Great challenge for politicians to convince their skeptic voters that further integration is inevitable)

Türkbaharı Moderatör:  Türkiye'nin Avrupa'ya üyelik konusundaki müzakereleri ne durumda sizce herşey yolunda gidiyor mi? 
(What do you think about Turkey's ongoing talks of membership to the European Union?Is it on the road?)

Joost Lagendijk: Hayır, hiç de iyi gitmiyor. Her iki taraf Avrupa ve Türkiye isteklerini kaybettiler. Bu durum ancak Avrupa'nın ekonomik krizi atlatması ve Almanya'nın 2013'te yeni bir hükümet kurmasıyla değişebilir. Türkiye Hükümeti Türk halkına Avrupa Birliği'nden daha iyi bir alternatif olmadığını ve bu yolda reformlara devam etmesi gerektiğini anlatmalı.
(No, it is not going well at all. Both sides have lost ambition. Will only change when EU has solved its economic problems and there is a new Ger government in 2013. Tur government should have courage to tell population that there is no attractive alternative for EU membership and continue with reforms)

Türkbaharı Moderatör: Sizce Avrupa'nın ekonomik krize girmesiyle Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda eli güçlenmiş oldu mu?
(Do you think that with economic problems in Europe, Turkey got strength to the membership of EU?)

Joost Lagendijk: Türkiye bu konjonktürde ciddi özgüven sahibi.. Avrupa ve ekonomik problemlerinden uzak durmanın daha iyi olacağını düşünüyor. Ama uzun vadede Türkiye ve Avrupa birlikteliği her iki tarafın çıkarına olacaktır. Hem ekonomik olarak, hem de demokrasi açısından. 
(Tur feels very confident at the moment and thinks it can do without the EU and all its problems. I understand. But in the long run Tur and EU are better off together. Economically and with regard to democracy)

Türkbaharı Moderatör: Takipçimiz @ibrahim_yilmaz dan bir soru: Türkiye Avrupa Birliği'ne katılmak için daha kaç yıl beklemek zorunda? Ne dersiniz? 
(A question from  Howmany more years should Turkey wait for accession to EU he asks.. What do you think?)

Joost Lagendijk: Eğer Avrupa ve Türkiye 2014'te ciddi müzakerelere yeniden başlarsa, Türkiye 2020-2022 arası üyelik için hazır olur. Ancak bu hem Türkiye hem de Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ve bunun alternatifi olmadığına ikna olduğu durumda gerçekleşebilir.
(If EU and Tur would restart serious negotiations in 2014, Tur could be ready between 2020 and 2022 But this will only happen when EU & Tur both realize that there is no alternative for full Tur EU membership)

Türkbaharı Moderatör: Sizce gerçekten üyelik konusunda Türkiye ve diğer üye ülkelere aynı standartlar uygulanıyor mu?
(Do you believe same standarts apply to all nominee countries as well as Turkey and other candidate countries?)

Joost Lagendijk: Evet aynı standartlar uygulanıyor. Ancak burada büyüklük meselesi var. Türkiye özel bir duruma sahip çünkü Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılması Avrupa'yı sonsuza kadar değiştirecek. Bu yüzden Avrupa'nın Türkiye'nin üyeliği konusunda konusunda diğer ufak Balkan ülkelerine benzemeyen bir şekilde Türkiye'yi zorlaması sizi şaşırtmasın. 
(Yes, same standards are applied. But size matters. Tur is a special case because Tur accession will for ever change the EU. So don't be surprised if EU is more tough on Tur than on small Balkan countries)

Türkbaharı Moderatör: Türkiye'nin son on yıla baktığınızda ne gibi değişiklikler ve gelişmeler görüyorsunuz? 
(Whats your observations when you look at developments in Turkey up to date from 10 years ago ?)

Joost Lagendijk: Türkiye on sene öncesine göre çok daha iyi bir durumda. Ekonomisi iyi, demokrasi daha iyi durumda. Fakat bazı problemler devam ediyor. En büyük üzüntüm ise Ak Parti'nin reformcu bir partiden statükocu bir partiye dönüşmesi ve hala Ak Parti karşısında herhangi bir siyasi alternatif de görünmüyor. 
(Tur is much better off now than 10 years ago. Economy clear, also democracy in better shape. But problems remain and my biggest worry is that the AKP has turned from a reforming party into a status quo party + there is still no pol alternative)

Türkbaharı Moderatör: Bölgede devam eden ArapBaharı konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce sonuçları iyi olabilir mi? 
(What do you think about the ArabSpring which is ongoing in the region? Will it last with good consequences?)

Joost Lagendijk: Tüm problemlere rağmen, ben halen Arap uyanışını olumlu görüyorum. Hata yapmasına rağmen bir demokratik rejimin, otoriter ve muhalif sesleri susturan bir rejimden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yeni demokratik rejimlerin bütün problemleri bir günde çözebileceğini düşünmek gerçekçi olmaz. Sabırlı ve pozitif anlamada eleştiren bir tavır almalıyız.
(Despite all the problems I am still positive about the Arab awakening. Better to have democr elected governments that make mistakes than authoritarian regimes that silence all opposition. It is not realistic to expect these new political forces to solve all the problems in their countries at once. We have to be patient and critical at the same time)

Türkbaharı Moderatör: Son olarak @TurkBahari dünyanın ilk online-sosyal thinktank platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz? 
(Lastly would you pls share your thoughts about  our online-social thinktank platform (first in the world) 

Joost Lagendijk: Harika deneyimdi. Umarım ilerde çok daha fazla kişiye ulaşırsınız. En iyi dileklerimle..
(Was a great experience. Hope many others will participate in the future. Wish you all the best!)

Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
(Thank you for your answers.)


18 Eylül 2012 Salı

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Serdar İnan ile "Ülkemiz ve Bölgemizde Gayrimenkul Sektöründeki Gelişmeler" Konulu TwitSöyleşimiz


Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 17Eylül2012 Saat:22.00'da İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Serdar İnan ile buluşturduk. Sn.İnan "Ülkemiz ve Bölgemizde Gayrimenkul Sektöründeki Gelişmeler"e dair sorularımızı yanıtladı. 


Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Türkiye'nin öncü gayrimenkul şirketlerinden biri İnanlar İnşaat olarak yeni projelerinizden biraz bahsedebilirmisiniz?

Serdar İnan: Yeniler daha ziyade Sarıyer'de Terrace Doğa, Terrace Plus, ikiside çok farklı, hatta plus ilk çıraklık eserim olacak inşallah..

Türkbaharı Moderatör: Projelerinizde yeşil alan ve enerji verimliliğine nekadar önem veriyorsunuz?Somut örnekler verebilirmisiniz?

Serdar İnan: Peyzaj ve aydınlatma olmazsa olmazımız, mimariye uygun bitki ve renk seçeriz, güneşi ve havayı kullanan binalar yaparız. 

Türkbaharı Moderatör: Birsoru @ceyece den: Son zamanlarda büyük inşaat firmaları Turizm'e, özellikle Termal Turizm'e yöneldi! Ya siz Serdar Bey?

Serdar İnan: Biz farklının peşindeyiz, yakında çok farklı projeler geliyor, turizm çok bize hitap etmiyor.

Türkbaharı Moderatör:  Önümüzdeki dönemde İstanbul dışında özellikle büyük şehirlerde proje üretmeyi düşünüyormusunuz? 

Serdar İnan: İstanbul bize yeter, ancak İstanbul'da yapılamayacak farklı bir proje için, İstanbul dışına çıkabiliriz.

Türkbaharı Moderatör: Birsoru  den: Lüks sitelerde aidatlar çok yüksek. Siz çok düşük aidat sözü veriyorsunuz. Kaynağı nereden buluyorsunuz?

Serdar İnan: Toplu pazarlık ile alınan sabit indirimleri misafirlerimizin aidatlarına yansıttığımız bir projemiz var, İnanlar farkı.. 

Türkbaharı Moderatör: "Çılgın Projeniz" Marmara Ring hakkında biraz detay verebilirmisiniz?Gerçekleşme aşamasında hangi noktadayız?

Serdar İnan: Duraklarda durmayan hızlı tren projemiz, Marmara'yı şehiriçi yapıyor detaylar için bakınız  Bursa 30 dak..

Türkbaharı Moderatör: Başbakan Erdoğan'ın "Çılgın Projesi" Kanal İstanbul hakkında ne düşünüyorsunuz?Siz projeye talip olmayı düşünürmüsünüz?

Serdar İnan: İstanbul için geliştirdiğim 21 altıncağ projesiyle entegre, Boğazı marka yapacak, ben talibim elbet..

Türkbaharı Moderatör: Kentsel dönüşüm yasasını nasıl değerlendiriyorsunz?Sizce bu yasayla İstanbul'da modern kente doğru dönüşüm sağlanabilirmi?

Serdar İnan: Bacakları eksik yürümez, dönüşüm adaları için koop benzeri birlikler olmalı, şu an yüzlerce ayrı ses var, problem merkezi olcak..

Türkbaharı Moderatör: Yabancıya mülk satışı konusunda hangi noktadayız?İnanlar İnşaat olarak bölgede satış konusunda bir girişiminz bulunuyormu?

Serdar İnan: Yabancıya satış 1-arazi satışı olmamalı 2-istihbarat bir günde çıkmalı 3-mevzuat,bürokrasi iyileştirilmeli 4-reklam PR olmalı 5-yabancı kar hikayeleri olmalı 6-yabancının hakkı korunmalı 7-emlakcı ve broker kanunu ve eğitimi verilmeli 8-doğru projeler yapılmalı biz 3 senedir işin üstündeyiz, Suud İran Sovyet coğrafyasında şirketlerimiz var, çalışıyoruz..

Türkbaharı Moderatör: Bir soru  ndan ailenizin çoğu mimar.sizin mimar olmanıza etkisi oldumu? Mimar olmasaydınız ne olmakisterdiniz?

Serdar İnan: Amcamın teşviki oldu, ben gemi mühendisi oluyordum yoksa..

Türkbaharı Moderatör: Türkiye ve yeniden şekillenen bölgemiz inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde ne gibi fırsatlar barındırıyor? 

Serdar İnan:  Türkiye bölgesel güç ve İslami temsil makamına çıkıyor, İstanbul cevredeki 40 devletin başkenti oluyor, daha ne diyeyim?

Türkbaharı Moderatör: Son olarak  Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz?

Serdar İnan:  Haştag ler ile 40 ayrı sanatsal, siyasi, ticari, teknik, konuyu tartışmaya açın, aynı torbaya farklı fikirleri biriktirin..

Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz

Serdar İnan:  Benim için keyifti.