Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu'nda sizleri 24Eylül2012 Saat:22.00'da Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Aydın ile buluşturduk. Prof.Aydın"Akademi Dünyasındaki Gelişmeler"e dair sorularımızı yanıtladı.
Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kadir Has Üniversitesi'ni daha iyi tanımamız açısından üniversiteniz hakkında kısaca bilgi verebilirmisiniz?
Prof.Mustafa Aydın: Güçlü altyapısı ve öğretim kadrosuyla 15. yılında 6000’e ulaşan mezun ve 5249 öğrencisiyle gerçek bir Vakıf Üniversitesidir. 5 fakülte, 1 Yüksekokul, 2 Meslek Yüksek Okulu ve 2 Enstitü’de 26 lisans, 23 yüksek lisans ve 6 doktora programı yürütmektedir. Türkiye'nin önde gelen hayırseverlerinden, eğitim sevdalısı merhum Kadir Has tarafından vatan borcu ödeme felsefesiyle kurulmuştur. Öğrenci sayısını değil, niteliğini artırmayı ister; öğrencilerinin büyük kısmı bursludur; öğrenci odaklı anlayışla her alanda kalite hedefler.
Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de vakıf ve devlet üniversitesi ayrımına baktığımızda artıları ve eksileriyle ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?
Prof.Mustafa Aydın: Genelleme yapmak doğru değil; her iki türde de iyi ve o kadar iyi olmayan; ya da gelişmiş ve gelişmekte olan üniversiteler var. Temel fark devlet üniversitelerinin ücretsiz olması, Vakıf üniversitelerinde ise verilen hizmetin karşılığında belirli bir ücret talep edilmesidir. Vakıf üniversiteleri devlet imkanlarının sınırlı kaldığı noktada, yükseköğrtim sistemine ciddi kaynak girdisi ve ek kontenjan sağlamıştır. Önde gelen vakıf üniversiteleri Türkiye'de yükseköğretim sistemine rekabeti getirerek, akademik kalitenin artmasına katkıda bulunmuşlardır. Özellikle üst seviyedeki devlet üniversitelerini kendilerini yenilemeye, uluslararası gelişmeleri takip etmeye zorlamaktadırlar. Sisteme akademik performans, endeksli yayın, rekabet, kalite garantisi, uluslararası tanınma, akreditasyon kavramlarını sokmuştur.
Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de üniversitelerin özerkliği ve kendi kaynaklarını üretmeleri için sizce ne gibi adımlar atılmalı?
Prof.Mustafa Aydın: Yükseköğretim sisteminin merkezi yapısıyla Türkiye, üniversite özerkliği konusunda OECD ülkeleri arasında her alanda en sonlardadır. Özerkliği artırmak için öncelikle YÖK bünyesinde toplanmış olan akademik, idari ve mali yönetim yetkilerinden vazgeçilmelidir. Halen devlet-vakıf ayrımı olmadan, üniversiteleri ilgilendiren her karar merkezi olarak alınmaktadır. Bu yetkiler devredilmeli üniversitelerin kendi kaynaklarını geliştirmeleri istenmeli; bu devlet üniversitelerine verilen karşılıksız destek oldukça gerçekleşmez. Tüm üniversiteler şeffaf ve kalite temelli olarak kaynaklar için rekabete zorlanmalıdır. Bu hem kaliteyi hem de başarıyı artırır. Üniversiteler ek kaynak için uluslararası bağlantılara, sanayi-akademi işbirliğine, uygulama değeri olan bilgiye, ar-ge’ye önem vermelidir.
Türkbaharı Moderatör: Sizce sağlıkta olduğu gibi devlet, vakıf ünversitelerinden hizmet alabilrmi/almalımı?Böyle bir düzenlemeyi nasıl değerlendirirsinz?
Prof.Mustafa Aydın: Elbette alabilir. Eğitimin maliyeti belli olduğuna göre devlet rahatlıkla vakıf üniversitelerinde “burslu öğrenci” okutabilir. Daha önemlisi devlet, kaynaklarını üniversiteler yerine öğrenciye yönlendirerek, tercih ettiği yerden hizmet alma özgürlüğü sunmalı. Devletin her üniversite öğrencisi için harcadığı rakkam bellidir. Bunu öğrencilerin tercih edecekleri üniversitelere aktarabilir. Bu yöntemle üniversiteler arasında rekabet & kalite arayışı desteklenir; ve daha çok öğrencinin daha kaliteli eğitim alması sağlanır.
Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de sağlıkta olduğu gibi özel şirketlerin yönettiği üniversitelerin kurulması sizce rekabet ve başarıyı artırır mı?
Prof.Mustafa Aydın: Rekabeti artırır; kaliteyi artıracağından kuşkuluyum; ama Türkiye’de ticari üniversitelerin kurulması zamanı gelmiş gibi gözüküyor. Ticari üniversiteler olacaksa, kâr hedefi olmayan gerçek vakıflarla farkı açıkça ortaya koyulmalı; denetim mekanizması iyi kurulmalı. Dünya yükseköğretim sisteminde kalite ve başarıyı zorlayanlar, rekabeti getirenler büyük ölçüde vakıf üniversiteleridir.
Türkbaharı Moderatör: Türkiye'de konusunda uzmanlaşmış ihtisas üniversiteleri kurulması konusunda ne düşünürsünüz?
Prof.Mustafa Aydın: Fiilen gerçekleşiyor zaten; mutlaka desteklenmeli; yeni yükseköğretim sistemi bu modeli esas almalı ve güçlendirmeli. Devlet, üniversitelerin nasıl şekilleneceğine; hangi fakültelere sahip olacağına karışmamalı; ülkenin istihdam önceliklerine göre belirli bölümlere özel destek vermeli. Böylece her üniversite kendi özelliklerine göre güçlü olduğu alanlarda gelişmeyi tercih eder. Böylece oluşacak uzmanlaşma ve odaklanma akademik başarı ve kaliteyi artırır; kaynakların etkin kullanımını sağlar.
Türkbaharı Moderatör: Uluslararası arenada markalaşmış üniversitelere sahip olabilmemiz için sizce ne gibi adımlar atılmalı?
Prof.Mustafa Aydın: Yüksek öğretim sistemimiz uluslararası alanda rekabete açılmalı; uluslararası akreditasyona zorlanmalı; yönetim özerkliği artırılmalı; devlet desteği genel değil, stratejik önceliklere yönelmeli. Başarısız, gelişemeyen üniversitelere desteğe devam yerine, başarı desteklenmeli. Markalaşmanın uzun yıllara yayılacak bir çabanın sonucu olduğu unutulmamalı. Marka üniversiteler onlarca/yüzlerce yılda ortaya çıkar.
Türkbaharı Moderatör: Son olarak@Turkbahari Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz?
Prof.Mustafa Aydın: Değişik bir tecrübe oldu. Düşünen ve gerçekleştirenlere teşekkür ederim. İlginin hızla artacağına eminim. Başarılar dilerim.
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Türkbaharı Moderatör: Son olarak
Prof.Mustafa Aydın: Değişik bir tecrübe oldu. Düşünen ve gerçekleştirenlere teşekkür ederim. İlginin hızla artacağına eminim. Başarılar dilerim.
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder