Türkbaharı Dünyanın ilk Online-Sosyal Thinktank Platformunda sizleri 01Eylül2012 Saat:22.00'da TvProgramcısı Yazar Sn.Selahattin Yusuf ile buluşturduk. Sn.Yusuf Edebiyat Dünyası ve Sosyal Medyaya dair sorularımızı yanıtladı.
Türkbaharı Moderatör: Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Dilerseniz twit-söyleşimize başlayalım. Son çıkan romanınız "İsa Hanginiz?" konusundan ve içeriğinden biraz bahsedebilirmisiniz?
Selahattin Yusuf: "İsa Hanginiz?" bir grup kafadarın, akıl sağlığı da dahil bir kaç çetin yoksunlukla başa çıkmalarının hikayesi. İsa ve Sven'in etrafında dönüyor hikaye.. Aynı zamanda bir yol hikayesi de.
Türkbaharı Moderatör: Dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye'de edebiyat dünyasındaki özgün ve nitelikli üretim konusunda hangi noktadayız?
Selahattin Yusuf: Eski büyük damar şiir, hepimizi yanıltıp sevindirerek yoluna devam ediyor. Roman da taklit çağlarını geride bırakmak üzere.. Bence bu konudaki algımızın da değişmesi gerekiyor yavaş yavaş. On yıl önce kişi başına kitap okuma oranı % 02 civarındaydı bugün bu oranın % 4-5'lere geldiğini sevinerek görüyoruz. Ama elbette çok az hala. Japonlar % 24'lerde. Kabul edelim biz bir bozkır toplumuyuz hala. Yerlerine yerleştiğimiz uygarlıkların üzerine bir çok kültürel biriciklikler koyduk; ama yeterli değil.
Türkbaharı Moderatör: Birsoru
Selahattin Yusuf: Çok dolaylı bir ilgisi var elbette. Romalı bir komutanın muhayyel sorusunu aldım kitabın başlığına. O soruyu soran komutanın sorusunun hala güncel olduğunu düşünüyorum. Kaba güç ve iktidar iradesi, insanlığın bir çok hakikatini berhava ediyor. Kısaca bir iktidar-hakikat sorunsalı olarak alıyorum o soruyu ben..
Türkbaharı Moderatör: Eğitim konusunda atılan adımları özellikle Fatih Projesi'ni nasıl değerlendiriyorsunuz?PAD'ler akıllı tahtalar..
Selahattin Yusuf: Eğitim-iletişim vb konularında, büyük sözlerimizin ve iddialarımızın çok gerilerdeyiz hala. Ama asıl soru şudur: Şimdiye kadar nerede kalınmıştır? dersimiz şudur bence; büyük laflar, ideolojiler, söylem nihayet hiçbir şeydir; içini doldurmak her şeydir. Çocuklarımıza seksen yıldır tebeşir tozu yutturarak ideolojik önyargılar aşıladık da ne oldu? Çarpıklık buradadır.. Ama şimdi de içine düşeceğimiz yeni tuzak şudur; tam tersi bir ideolojik bataklık! hayır, Türkiye, kendi doğal yatağına rahatça uzanmalı ve kuvveden fiile geçiremediği kadim büyük gücünü uyandırmanın -el birliğiyle- çarelerine bakmalıdır..Son bir şey, eğitim alanında önemli şeyler oluyor, ama teknik yeniliklerin yanında eleştirel-açık kafalar yetiştirmek lazım bence. Yeni insan, eğitim sisteminin en büyük yeniliği olacaktır. Kavgadan, çekişmeden, sığlıktan bezdik, yorulduk, bittik.
Türkbaharı Moderatör: Değişen trend gençleri artık internet e-kitap ve sosyal medyaya yönlendiriyor.Sizce bunu pozitif anlamda değerlendirebilirmiyiz?
Selahattin Yusuf: Valla, televizyon çıktığında sinemalar bitecek denmiş; olmadı. Bence bütün kültürel-sanatsal objelerin kendi "kült" değerleri var ve insanlar bunu -ortadan kalkacağını tahmin ettikleri sürenin sonunda da- arıyor ve yaşıyor olacaklar. Kitaba dokunmak önemli e-kitap bence bizi kendine hala inandıramıyor, kandıramıyor. Pratik olanın değer kazandığı zamanda olmamız, bunu değiştiremez.
Türkbaharı Moderatör: Başkan Obama'nın sosyal medyayı çok etkin kullandığını biliyoruz.Sizce sosyalmedya iletişim açısından ne kadar önemli?
Selahattin Yusuf: Kesin sonuçlarını kestirmek güç ama dün Clint Eastwood'a Twitter'dan verdiği "dolu koltuk" mesajı güçlüydü ve etki yarattı. Ayrıca bu eski kowboylar abd'de neden con. veya neo-con olurlar anlamış değilim, ayrı konu:)
Türkbaharı Moderatör: Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'de Twitter'ı etkin kullananlar arasında.Gençler için güzel bir örnek değil mi?
Selahattin Yusuf: Güzel bir örnek elbette ama son tahlilde, twitter insanlar için güzel bir şeydir, örnek olunması gerekir gibi bir önerme yanlış bence yüceltmeye de gerek yok sanki. twitter iyi de değil kötü de değil; teknik bir imkan sadece, diye düşünüyorum..
Türkbaharı Moderatör: Son olarak
Selahattin Yusuf: Bir söyleşi için biraz hızlı bir tempo, beni bağışlayın. ama nihayet "think" için zaman sıkışık olsa da "tank" için yeterli:) Seviyeli ve kapıları düşünceye açılan bir oluşum olarak görüyorum girişiminizi. Başarılar dilerim, ayrıca teşekkür ederim.
Türkbaharı Moderatör: Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.
Selahattin Yusuf: Ben teşekkür ederim, zarif ilginiz için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder